BAŞARI ASLA TESADÜF  DEĞİL!

Bilgi, insanlar arasındaki iletişimi sağlarken, aynı zamanda akla ve mantığa dayalı bir bağ oluşturmaktadır. Bu bağı oluşturan en önemli faktör iletişimdir. Dünyanın gizemini keşfetmek, bilinmeyeni öğrenmek, insanları araştırmaya yöneltmiştir. Bu nedenle insanlar, yıllarca farklı coğrafyalara göç etmişlerdir. Öğrenilen her bilgi, sorumluluklarıda beraberinde getirmiştir. 
Eski çağlarda yaşamış insanlar, bilginin yayılması için mağaralara resimler çizmişler. Yazının icad edilmediği dönemlerde bilgi kulaktan kulağa iletilmiştir.
 Bilim ve bilginin alışverişi, toplumda öğretme-öğrenme sistemini meydana getirmiştir. Geçmişten günümüze bu sistem gelişerek, çok güçlü bir bağ kurulmuştur. 
Bigiyi kitaplara aktarım, toplumsal öğretinin ve paylaşımın çoğalmasına, ve yayılmasına yardımcı olmuştur. Eski çağlardan günümüze, birçok eğitimci varolmuştur. Tarih sayfalarına adını yazdırmış ilk eğitmenler; Ilyada destanının ana karakteri de olan Akhilleus’un öğretmeni Phoiniks’dir. Öğretmenine “yaşlı baba” diye seslenen Akhilleus, Phoiniks’in iyi bir konuşmacı olduğundan söz etmiştir. Bilgi ve birikimlerini öğrencisine aktarmıştır.
Protagoras, bilimi en iyi şekilde aktaranlardan biri olmuştur. Ona göre eğitim, herkesin anlayabileceği şekilde ve özgürce  olmalıdır.
Demokrikos, “Hayvanlar için önemli olan beden gücüdür, insanlar içinse karakter inceliğidir” demiştir. Eğitimin insanı doğa gibi değiştirdiğini, yenilediğini belirtmiş bir eğitimcidir.
Platon’un da öğretmeni olan ve  kendini her zaman bir öğrenci olarak gören Sokrates’in basılı eseri yoktur. Derslerini insanlarla birebir konuşarak, soru cevap şeklinde yapardı.
Platon, eğitimin zorla yapılmasına karşıydı. Öğretinin, oyunlaştırılarak yapılması taraftarı idi. Eğitimin devlet tarafından verilmesini savunmuş, çok değerli öğrenciler yetiştirmiştir. Platon; fizik, mantık, matematik, biyoloji, zooloji, metafizik, astronomi, retorik ve siyaset gibi konularda bir çok eser yazmış olan Aristoteles’in de öğretmenidir.
İnsanoğlu ilk eğitimini ailesinden alır. Ebeveynler, çocuklarının alması gereken insani değerleri onlara bebekliklerinden itibaren vermeye başlarlar.
Bu bağlamda insanın ilk öğretmeni anne ve babasıdır. 
Bilginin insan hayatındaki önemi tartışılamaz!
Fakat bünyesinde, insani değerleri taşımayan bir insanın, hiçbir zaman eğitimi tam değildir.
Başarılı ve kaliteli bir hayat, sağlam karakterli bir insan olunduğunda mümkün olacaktır. 
Başöğretmen ” Mustafa Kemal Atatürk” başta olmak üzere, bizlere eğitim ve öğretim sürecinde, başarmamızı sağlayan, emeği geçen tüm öğretmenlerimize teşekkürü bir borç biliriz. Bütün eğitimcilerimizin öğretmenler günü kutlu olsun…
(Ayrıca değerli öğretmenim “Sevin Ertaş’ı” da rahmetle anıyorum.)
 Terör saldırıları nedeniyle şehit olan, bütün öğretmenlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına sabırlar diliyoruz. 
Mekanları cennet olsun…
Saygılarımla. 
Sevilay Arıkan