Hava Durumu

Duayen gazeteci Arif Acındı anısına

Yazının Giriş Tarihi: 10.10.2024 11:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.10.2024 11:47

Geldiği gibi kalanlara ve kaldığı gibi gidenlere hasret kaldık.

Çocukken büyümek, büyüyünce ise çocuk olmak istiyoruz. Hayat böyle çelişkili ve bazen dümdüzdür. Bazı insanlarda hayat gibi çelişkili, bazıları ise dümdüzdür. Ancak bazı insanlar bu iki tanımın dışına çıkar. Ne düzdür ne çelişkili. Çözmek için yaşamak, vakit geçirmek ve anlamak gerekir. İşte onlardan birisi de 10.10.2020’de kaybettiğimiz Niğde’nin duayen gazetecisi rahmetli Arif Acındı’dır.

Zaman ne kadar hızlı gelip geçiyor, ne kadar unutkan olduğumuzu belirtmek için ‘’ben akşam ne yediğimi unuttum’’ desek de onca zamana rağmen tek bir ayrıntıyı dahi unutmadığınız kişiler olabilir hayatınızda. Ailenizden bahsetmiyorum ancak, bir şekilde hayatınıza dokunan bir isim olabilir bu. Benim için o isim Arif Acındı’dan başkası değil.

Özlemimden bahsetmeyeceğim, bunu zaten bilenler bilir. Ben bu kez saygımdan bahsedeceğim. Arif Acındı ile uzun süre çalışamamak hayatımın kapatılması imkansız boşluklarından birisidir. Ancak, bu kadar kısa süre çalışmış olsak da bana böylesine bir kalbe dokunuş yaşattığı için de ne kadar teşekkür etsem azdır. Gece 00.00’dan itibaren acaba ne desem, ne yazsam diye düşünsem de aklımdan geçenler dilime düşmüyor. Olmuyor. Bazı duyguları ifade edememek mümkünmüş. En yalın şekilde ve dilim döndüğünce ifade etmeye çalışacağım.

Özlem yerine saygıdan bahsedeceğim dedim ama, Arif Acındı’ya duyduğum saygı da bu özlemin bir parçası. Her mesai çıkışı mezarına selam vermek, meslek hayatının her günü acaba o olsaydı ne yapardı diye düşünmek çoğu zaman keşke hayatta olsaydı diye kendi kendine hayıflanmak. Evet, bütün bunları sadece 2 yıl tanışık kaldığım birisi için söylüyorum. Bugün senin bu yalan dünyadan gidişinin yıldönümü. Ama şu kadar yıl oldu demeyeceğim en azından bana göre daha dün gibi.

Bu şehirden, bu dünyadan bir Arif Acındı geldi geçti. Yaman kayalıklar gibi görüntüsünün ardında pamuk tarlaları yeşerten bir adam. Gazeteciliğe belli şeyleri miras bırakmış, Allah’ın bildiğini kulundan saklamayan ama bir o kadar da kara kutu bir adam. Mesleğinde bir çaylakken seninle tanışıp mesai yapmış olmam tesadüfü. Bu, her zaman kendimi şanslı olarak göreceğim ender olaylardan birisi olacak. Elbette sadece mesleki değil, hayati ve ruhani olarak da benim için unutulmaz bir insan oldun sevgili Arif Acındı.

Bazı insanlar dünyaya bir kez gelir. Dini ya da siyasi liderlerden bahsetmiyorum. Sıradan insanlardan söz ediyorum. Arif Acındı çok sıradan ancak tanıdığınızda çok daha sıra dışı bir insandı. Herkese sıradan, hayatındakilere en sıra dışı sıradan. Dedim ya bazı duyguların kelimelerle ifadesi mümkün değildir. Ben yazıyorum ancak bu ne diyor diyebilirsiniz ki hakkınız var çünkü Arif Acındı’yı tanımayan, yaşamayan ve anlamayan doğal olarak bu sözleri de anlamayacaktır.

Uzun lafı kısası, seni çok özledim Arif amca. Hayatta değilken bile bana bu denli dokunabiliyorsun. İyi ki varsın. Gelip geçici bu dünyada emanet bedenlerimizin ölmüş olması yok olmak değil, aksine sonsuza başlangıçtır. Bu nedenle iyi ki vardın demek yerine iyi ki varsın, hala varsın demek daha doğru. Ruhun şad, mekanın cennet olsun. Geldiğin gibi kaldın, kaldığın gibi gittin.

Seni, asla unutmayacağım…

Özel Kalem Müdürlüğünden Emekli Duayen Gazeteci Arif Acındı’yı Aramızdan Ayrılışının 4’üncü Yılında Sevgi, Saygı, Özlem ve Rahmetle Anıyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.