Dünya, var olduğu günden bu yana kadar sayısız canlı türüne ev sahipliği yapmış, koşulları sayesinde keşfedilen evrende eşsiz bir gezendir. Dengeli kaynakları ve atmosferi ile birçok canlı türünün milyonlarca yıl yaşamasına olanak tanıyan dünya, var olduğu günden bu yana aynı coğrafi şekillere sahip değildi. Bilimsel olarak 4.6 milyar yıl önce süpernova olarak bilinen patlama sonucu meydana geldiği düşünülen dünyada ilk önce mikro organizmalar yaşadı. Daha sonra meydana gelen doğa olayları, volkanik ve tektonik hareketler nedeniyle dünyada kara parçaları şekil almaya başladı. Kara parçalarının ortaya çıkmasıyla biyo çeşitlilik arttı. Milyon yıllar boyunca çeşitli kara ve su mikro organizmalarının yaşadığı dünyada yeni türler de ortaya çıktı, dinozorlarda bu türlerden yalnızca bir tanesi.
Günümüzden 66 milyon yıl önce bir astreoidin Meksika kıyılarına çarpmasıyla beraber oluşan enerji nedeniyle yok olan dinozorlar, bugünkü Anadolu topraklarında hiç yaşamadı. Çünkü Anadolu coğrafyası oldukça genç bir coğrafya. Her ne kadar 3. Jeolojik zamanda oluşmaya başlasa da 4. Jeolojik zamanda oluşmuş bir havza aynı zamanda. Ama dinozorlar 2. Jeolojik zamanda yaşadı. Dinozolar hayattayken Anadolu sular altındaydı. Dinozorların yok olmasından yaklaşık 20 milyon yıl sonra su üstüne çıkan Anadolu, bundan 2 milyon önce bugünkü şeklini aldı. Dolayısıyla dinozorların yapılan araştırmalar sonucu; Antarktika, Arjantin, Kuzey Amerika, Birleşik Krallık, Moğolistan, Avustralya, Çin ve Alaska'da yaşadığı öğrenildi.
TÜRKİYE'DE FOSİL YOK MU?
Ülkemizde bugün nesli tükenen ancak fosillerine ulaşılmış çeşitli canlı türleri bulunmaktadır. Özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde yürütülen birçok araştırma kazısında gergedan, kılıç dişli kedigiller ve bazı uzun dişli su altı canlılarının fosilleri bulundu. Ancak Türkiye'de özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde karada yaşamış dinozor fosili bulmak bilimsel araştırmaların sonucu ışığında imkansızdır.