Niğde Valisi Dr. Cahit Çelik, Osmanlı Devleti’nin Samandağ'dan Basra Körfezi’ne kadar uzanan büyük demiryolu projesini okucuya aktardığı "Osmanlı’nın İlk Demiryolu Projesi: Samandağ-Basra Demiryolu" kitabı dönemin siyasi durumuna, Osmanlı Devleti'nin küresel sahnede olan rolüne ve tarihin arka odalarında pek bilinmeyen bilgilere ışık tutuyor.
Demiryolu taşımacılığının ortaya çıkması ile beraber kısa sürede dünya genelinde önemli değişiklikler yarattığını belirten Dr. Cahit Çelik, ''Osmanlı İmparatorluğu, stratejik coğrafi konumu nedeniyle Avrupa ülkelerinin ilgisini çekmiştir. Bu araştırma, Akdeniz'i Basra Körfezi'ne bağlamayı amaçlayan önemli bir kalkınma projesi olan Fırat Vadisi Demiryolu Projesini ele almaktadır. Proje ile ilgili öneriler 1830'lu yılların başında ortaya çıkmış ve 19. yüzyılın sonuna kadar savunucuları tarafından projenin uygulanması için birçok çaba sarf edilmiştir. Bu araştırma, projenin tarihsel arka planı, Osmanlı ve Birleşik Krallık politikalarına yansımaları, projenin Osmanlı İmparatorluğu ve Birleşik Krallık'a faydalarını özetleyen tartışmaları ele almıştır.'' dedi.
PROJE AKAMETE UĞRADI AMA...
Profesyonel kariyerinde Hatay'ın Samandağ ilçesinde kaymakamlık yaptığı yıllarda bölgenin tarihine ilgi duyduğunu kaydeden Dr. Cahit Çelik, ''Kaymakamlık yaptığım yıllarda Samandağ ile ilgili araştırmalar yapmaya başladım. Bu sırada İngiliz general Francis Rawdon Chesney'in kitabına ulaştım. 1830 yılında bölgeye gelen İngiliz asker, İngiliz sömürgesi Hindistan’la en rahat şekilde nasıl irtibat sağlanacağı çerçevesinde inceleme yapıyor. O dönem Süveyş Kanalı açık değil ve yaklaşık 600 sayfalık bir rapor hazırlıyor. Chesney, Süveyş Kanalını tercih etmiyor çünkü o dönemde Mehmet Ali Paşa, Mısır’da ve Fransızlara çok yakın bir de Süveyş Kanalı güzergahı Samandağ - Basra güzergahından 600 mil daha daha uzun dolayısı ile Hindistan’la İngiltere’nin bağlantısını sağlayan en kısa güzergahın antik liman kenti olan Samandağ ile Bafra’yla yapacak olan bir bağlantı olduğunu düşünüyor. Bu raporu hem İngiltere Kralı’na hem de Osmanlı Sultanına sunuyor." dedi.
Az bilinen kaynakların yer aldığı kitapla ilgili geçmişte açıklamalarda bulunan Dr. Cahit Çelik, ''1910 yılında aslında proje sürekli gündemde kalıyor ancak Bağdat demiryolu hattı açılınca proje artık akamete uğramış oluyor. Ama günümüzdeki Kalkınma Yolu Projesi’ne baktığımız zaman aslında ikisinin de aynı hedefi taşıdığını örüyoruz. Çünkü Kalkınma Yolu projesinde de Basra’dan gelen malların çok daha rahat bir şekilde Anadolu üzerinden Avrupa’ya taşınması söz konusu. Bugün devlet büyüklerimizin Kalkınma Yolu Projesi çerçevesi itibari ile aslında Osmanlı döneminde planlanan ve düşünülen proje, hem bölge hem de ülkemiz açısından çok önem taşıyan bir proje'' ifadelerine yer vermişti.
Başta Osmanlı ve İngiliz devlet arşivlerinin kaynaklarının yer aldığı kitapta, Türkiye, Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin imzası ile gerçekleştirilmesi planlanan Kalkınma Yolu Projesi’ne Osmanlı Devleti’nin de dahil olduğu belgeleniyor.
(Dr. Cahit Çelik'in kitabından, Chesney Francis Rawdon. Fırat ve Dicle Araştırması Seferi)
O dönemde ve günümüzde de oldukça önem taşıyan Basra Körfezi’ni Avrupa’ya bağlayacak Samandağ - Basra Demiryolu Projesi, Osmanlı ve Birleşik Krallık politikaları, bölgenin jeopolitik önemi ve tarihte yarım kalan detaylarının anlatıldığı çalışmada tarihsel-anatilik metodoloji kullanıldığını belirten Dr. Cahit Çelik; Çalışmada Osmanlı İmparatorluğu arşiv kaynaklarından elde edilen bilgiler olmak üzere çeşitli veri kaynakları kullanılmıştır. Ayrıca, Rawdon Chesney, William Patrick Andrew gibi proje savunucularının yazıları ve 19. yüzyıla ait diğer birincil kaynaklar da kullanılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri'nin Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını kazanmasının ardından Birleşik Krallık, o dönemdeki en büyük sömürge ülkesi olan Hindistan üzerindeki egemenliğini güvence altına almak için elinden geleni yapmaya çalışmıştır. Fırat Vadisi Demiryolu Projesi, Hindistan'daki İngiliz çıkarları ile proje çıktıları arasındaki güçlü ilişkiyi ortaya koymuştur. Birleşik Krallık, Hindistan ile en kolay ve en iyi bağlantıyı kurarak hem ticari rotayı güvence altına almaya hem de Hindistan'a mümkün olan en kısa sürede askeri teçhizat ve asker sevkiyatı yapabilmeye çalışmıştır. Osmanlı Hükümeti, Orta Doğu'daki politikalarını uygulamak için daha etkili araçlara sahip olmak gerekçesiyle projeyi destekledi ve 1857'de proje şirketine bir imtiyaz teklif etti. Süveyş Kanalı Projesi'nin %40 hissesinin satın alınmasından sonra İngiliz Hükümeti'nin projeye karşı tutumu değişmiştir. Rusların Erivan-Van veya İran üzerinden Basra Körfezine inme çalışmaları projeyi sürekli gündemde tutmuş ancak Fırat Vadisi Demiryolu Projesi hiçbir zaman hayata geçirilememiş, buna karşın bölgenin stratejik konumu ve sahip olduğu doğal kaynaklar batılı ülkelerin iştahını kabartarak bölgenin sömürgeleştirilmesinin önünü açmış ve bugüne kadar bölgenin istikrarsızlaştırılmasına neden olmuştur.'' ifadelerini kullandı.
İdeal Kent Yayınları tarafından okuyucuyla buluşturulan Dr. Cahit Çelik imzalı kitap, tüm seçkin kitapevlerinden temin edilebiliyor. Yazar kimliğinin yanında yurt içi ve yurt dışında da çeşitli araştırmalar gerçekleştirmiş olan Dr. Cahit Çelik, Nottingham Üniversitesi Sosyoloji ve Sosyal Politika Anabilim Dalında Yüksek Lisansını tamamlamış, 2011-2014 yılları arasında ise Texas Dallas Üniversitesi İktisadi, İdari ve Siyasi Bilimler Anabilim Dalında doktora eğitimi almıştır.