Sağlık Haberleri - Son Dakika Sağlık Haber Güncel Gelişmeler

Ramazan'da ağız kokusu nasıl giderilir?

Oruçluyken ağız kokusu nasıl geçer? Oruçluyken ağız kokusu nasıl giderilir? sorularının yanıtı ramazan ayının gelmesiyle en çok merak edilen konulardan biri oldu. Uzun süre aç kalıp bir şey yiyip içmemek ağızda,rahatsız edici kötü kokulara neden olabiliyor. Peki oruçluyken ağız kokusu nasıl geçer? Oruçluyken ağız kokusu nasıl giderilir? Sizler için araştırdık derledik… BU TÜYOLARA DİKKAT! İftar ve sahur sonrası dişlerinizi ve dilinizi, özellikle tat tomurcukları etrafında biriken yemek ve bakteri artıklarını temizlemek için düzenli olarak fırçalayın. Diş fırçasının ulaşamadığı bölgeler için diş ipi kullanın. Sarımsak ve soğan gibi kokuyu artıran gıdalar çiğ tüketilmemelidir. Çünkü bu yiyecekler kana geçen uçucu aromatik bileşikler akciğerden atılırken ağız kokusuna neden olabilir. Sigara tüketimini azaltın, çünkü sigara ağız kuruluğuna ve ağız kokusuna neden olur ve dişeti hastalıklarına zemin hazırlar. Ağız temizliğinize yardımcı olmak için şekersiz sakızlar çiğneyin. Ağız içi bakterileri azaltmak için uygun yiyecek ve içeceklerde tarçın kullanın. Un, şeker, glukoz/fruktoz şurubu ile tatlandırılmış yiyeceklerden uzak durun, çünkü bu tür yiyecekler ağız kokusuna neden olan bakteriler için büyük bir besin kaynağıdır. İftarda ve sahurda bol bol su tüketilmeli. Çok su içmek, dilinizin kurumasını engelleyerek ağız içindeki bakterileri minimumda tutar, tükürük salgısını artırarak ağız kokusunu azaltır. Su içeriği yüksek sebze ve meyveleri, örneğin domates, kereviz, pırasa, maydanoz ve elma gibi, düzenli olarak tüketin. Yemekleri iyice çiğneyerek sindirim sisteminize yardımcı olun ve yemek artıklarının ağızda kalma olasılığını azaltın. Et ve şarküteri ürünleri fazla tüketilmemelidir. Enerji içeceklerinden uzak durulmalıdır. Tok tutması için tercih edilen süt, peynir ve yumurta gibi sistein içeren besinler kötü kokuyu artırmaktadır.

Kan grubunuz karakterinizi belirliyor!

A, B, 0 ve AB olmak üzere toplamda 4 adet birincil kan grubu bulunmaktadır. Her kan grubunun kişilik üzerinde, olumlu ve olumsuz etkileri bulunurken bu etkiler kişilerde baskın etkiler gösterebilmektedir. Peki kan grupları kişiliklerimizi nasıl etkiliyor? Hangi kan grubu en güçlü özelliklere sahip? Sizler için derledik... A KAN GRUBU A kan grubuna sahip insanlar; hasas, duygusal ,işbirlikçi, tutkulu ve zekidir. Çok fazla sabırlıdırlar. Sadık ve barışı seven yapıları ise huzurlu bir karakter sunar. Fakat bazı durumlarda bu insanlar, aşırı duyarlı hale gelebilirler. Toplumun koyduğu kuralları çiğnemekten hoşlanmayan, görgü ve sosyal standartları önemseyen insanlardır. Kalabalık toplumlarla ve kırsal yaşamın gerginlikleriyle baş edebilmek için ortaya çıkmıştır. Bu grubun psikolojik özelliklerinden bazıları, kalabalık çevrelerin kitlesel ihtiyaçlarına katlanmakla oluşmuştur. Bu yüzden uyumlu bir yaradılışları vardır. Hisleri kuvvetlidir. Araştırma yapmaktan hoşlanan insanlar bu kan grubunu taşır. Dış dünyalarındaki tüm değişikliklere duyarlıdırlar. Bu aşırı duyarlılıkları, çevreleriyle çatışma içerinse girdiklerinde ters tepmekte ve bu gruptaki insanlar içlerine kapanmaktadır. Çevrelerindeki olaylara dayanma kapasiteleri yetersiz kaldığında ve uyumda güçlük yaşadıklarında o toplumun en acınacak, zavallı insanları olurlar. B KAN GRUBU Güvenilir kişiler olmaları sebebiyle kolay arkadaş edinirler. Kendileri rahat hissettikçe, duygularını ve hislerini kimseye göstermekten hoşlanmazlar. Bu insanlar, genellikle yaratıcı ve hızlı karar vericidirler. Emir alma konusunda iyi sayılmazlar. Yaptıkları her şeyin en iyisi olmak için çok güçlü istekleri nedeniyle mükemmelliyetçidirler. Fazla mükemmelliyetçi olmaları nedeniyle A grubundaki kişiler gibi, bu insanlar da çoklu görevde iyi olmayabilirler. Düzenli yaşamayı pek beceremeyen, daha az kararlılık gösteren bir yapıya sahiptirler. Biyolojik olarak öteki kan guruplarına göre oldukça fazla duyarlı bir kişilik sergilerler. İradelerine sahiptirler; düzenli ve sistemli olmayı iyi bilirler. Egemen bir yaradılış özellikleri vardır ve yönetmek onlar için vardır. Kendi fikirleri önemlidir ve kimseden etkilenmezler. Empati yetenekleri gelişmiştir. Otoriter yapıları ile seçtikleri mesleklerde genelde askerlik, yöneticilik gibi işler yaparlar. AB KAN GRUBU Sinirli ve hassas A grubu ile dengeli B grubu karmasıdır. Bu yüzden çok fazla karmaşık bir karaktere sahiptirler. Diğer üç grubun özelliklerinden azar azar almıştır. Kararsız, sinirli, kaprisli, dengesiz, disipline olmakta zorlanan bir kişilik yapıları vardır. Mantıklı düşünmeyi bilirler, çevreleri onlar için önemlidir ve sosyal olmayı severler. Ayrıntıya takılmazlar. İlginç ve en çekici kan grubudur. En yeni kan grubu olmaları özelliklerine de yansır. Dünya nüfusunda %5’lik kısmı oluştururlar.Bu kan grubundaki insanlar, tıpkı kan grupları gibi A ve B kişilik tiplerinin bir karışımı olarak ortaya çıkar. Bu insanlar daha karmaşık bir kişilik yapısına sahiptir. Bu nedenle bazı durumlarda A gibi utangaç, B tipi gibi dışa dönük yapıya sahip olabilirler. Gerçek kişiliklerinin yabancılardan uzak tutmaya çalıştıkları için dışarıdan birçok kişinin karmaşık bir yapıya sahip olduğuna dair bir değerlendirme yapılır. Kolayca arkadaş olabilme yeteneğine sahip olsalar da stresle baş etme konusunda zayıf olabilirler. AB insanları, aynı zamanda başkalarıyla ilgilenirken çok dikkatli ve empatiktir. Bu insanlar, ayrıca anatilik ve mantıksal becerilerde ileridedir. 0 KAN GRUBU Cüretkar, dışa dönük ve hevesli olan kişiler olarak tanımlanan bu kan grubuna sahip kişiler, kendileri için yüksek standartlar belirleme alışkanlıklarına sahiptirler. Bu insanlar, mükemmel liderlik özelliklerine sahiptir ve küçük şeyler onları rahatsız etmez. Bu da diğer insanlara, özellikle de A tipi gruplarına göre bu bencil görünmelerine neden olabilir. 0 kan gurubunun özellikleri saymakla bitmez. Güçlü, dayanıklı, özgüveni yüksek, cesaretli ve iyimser insanlardır. İçine bulundukları ortama adeta bir bukalemun gibi iyi uyum sağlarlar. Hayattan keyif almayı bilen, dünya nimetlerinden en iyi biçimde faydalanırlar. Hayatı ciddiye almaz, onu bir melodi gibiymişçesine kavrar ve yaşarlar. Modaya, havaya ve zamana uyumda problem yaşamazlar. İnsanlarla iletişimleri çok kuvvetlidir. Olumlu ilişkiler kurmada üzerlerine kimse yoktur. Kendilerine verilen olanakları sonuna dek kullanırlar. Amaçlarına kolaylıkla, fazla çaba göstermeden ulaşırlar. Sivri ve uç fikirleri, eğilimleri yoktur. Sağlıklı bir bünyeye sahiptirler. Liderlik özellikleri ve başarı için gerekli güdüye sahip olmak 0 grubu insanlarının anahtar özelliklerindendir.

Bakan Koca'dan deprem bölgesi için salgın açıklaması

6 Şubat'ta gerçekleştirilen kabine toplantısının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca deprem bölgelerine giden şebeke suyu için soruları yanıtaldı. Koca şebeke suyunda sorun olmadığını vurgulayarak : " Özellikle yıkımın en yoğun olduğu Antakya ve Defne gibi yerlere kısmen diğer bölgelere de yaygın şebeke suyu veriliyor. Suyun bakiye klor ve mikrobiyolojik analizleri sık yapılıyor. Bir sorun, şu an yok ancak Hatay'da şebeke suyunun bu dönemde içme suyu olarak kullanılmamasını telkin ediyoruz. Suyun içmeye elverişli olduğunu tam olarak tespit etmeden 'İçilebilir' diyemeyiz. Olası bir salgın açısından en büyük risk, içme suyu olarak ele alınıyor. Şebeke suyunun genel amaçlı kullanımında bir sorun yok. Temizlik amaçlı olarak kullanılabilir." ifadelerini kullandı. Halk Sağlığı Bilim Komisyonu Sahada Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı'nın, DEPREM bölgelerine ambalajlı içme suyu temin etmeye çalıştığını, su açısından sorun olmadığını belirtti. Olası salgına karşı aldıkları tedbirlere değinen Bakan Koca, "Salgınla ilgili de bizim biliyorsunuz yıllardan beri Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'müzün 'sendromik sürveyans' adlı bir sistemimiz var. Pandemideki filyasyon gibi düşünün. Yani gelen hastanın bir enfeksiyon durumu söz konusu ise kaynağına kadar giderek nereden kaynaklandığının tespit edilmesini esas alıyor bu sistem. Bu sistem aktif olarak devrede. Ayrıca bununla ilgili Halk Sağlığı Bilim Komisyonu'muz da var, biliyorsunuz. Onlar da sürekli alt gruplarla birlikte sahada çalışıyorlar" şeklinde konuştu. SALGIN SÖZ KONUSU DEĞİL Açıklamalarına salgın iddialarına değinerek devam eden Koca : "Şu an salgına dair bir durum söz konusu değil; ama bu olmayacağı anlamına gelmez. Çünkü salgın olmaması için bizim güvenilir su, güvenilir gıda, hijyenik WC ortamı sağlamamız gerekir. Bu tedbirleri ne kadar güçlü alırsak salgın ihtimali, o kadar azalacak. 'Sendromik sürveyans' sistemimiz, söylediğim gibi aktif olarak devrede, yakın takip ediyoruz. Tekrar etmek istiyorum; şu an herhangi bir salgın durumu ve kümelenme durumu söz konusu değil. Binlerce insan içinde yer yer 10'lu, 20'li ishal vakaları görülmesi salgın anlamına gelmez. Özellikle bulaşıcı olan bir kaynaktan bulaşan salgın ihtimali bizim için önemli, sevindirici olan şu an böyle bir durum olmaması. Salgın hastalık açısından da su açısından da bir problem yok." dedi

Usta oyuncu Kazım Akşar hayatını kaybetti

Kadın İsterse, Kara Melek, Kurtlar Vadisi , Küçük Hanımefendi ve Yağmurdan Kaçarken gibi bir çok projede rol alan sevilen oyuncu Akşar (69) geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetti. Oyuncunun vefatını sosyal medya hesabından paylaşan Melek Baykal üzüntüsünü şu cümlelerle ifade etti; “Ah ki ne ah… Kazım Akşar niye be canım. Bu kadar acının üstüne senin acın kahretti sabah sabah. Çok üzgünüm, okul arkadaşım, meslektaşım,dostum. Nurlar içinde uyu. Mekanın cennet olsun. Tiyatro camiasının başı sağ olsun.” Sevilen oyuncuya dostlarından taziye mesajları gecikmedi. Melek Baykal’dan sonra Reha Özcan’da sosyal medya hesabından usta oyuncu için; “Kazım Akşar ağbimizi, ustamızı kaybetmişiz... Devlet Tiyatrosunda "Bedensiz Kadın" ve kendi yazdığı "Güneş batarken bile büyük" oyunlarını sahnelemişti. Çok yorgun ve üzgünüm, başımız sağ olsun, Allah rahmet eylesin. Sabır diliyorum....” dedi. KAZIM AKŞAR KİMDİR? 23 Ağustos 1953, Balıkesir’in Buhraniye ilçesinde doğdu.1970 yılında radyoda Çocuk Saati programına girdi. Radyoda, Arkası Yarın,Mikrofonda Tiyatro’da, oyuncu ve yönetmen olarak yer aldı. 1978 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı tiyatro yüksek bölümünden mezun oldu. 1979 yılında Devlet Tiyatrosunda oyuncu olarak çalışmalara başladı. Keşanlı Ali Destanı, Bedensiz Kadın, Suç ve Ceza, Eskici Dükkanı, Fesleğen Çıkmazı gibi bir çok oyunu yönetti. Menajerimi Ara, Yağmurdan Kaçarken, Arka Sokaklar, Kurtlar Vadisi, Kara Melek,Şahin Tepesi gibi bir çok projede rol aldı.

Katarakt ameliyatının beyine etkileri

İnsan gözünde doğuştan var olan lens 40’lı yaşlardan sonra işlevini kaybetmeye başlar. Bu lensin işlevini kaybetmesine neden olan şeyler ise yaş faktörü, doğuştan gelen bir hastalık veya katarakt olabilir. 13 yıllık bir araştırma sonucuna göre katarakt ameliyatı olan kişinin olmayan kişiye oranla beyninin bilgi birikiminin ve bilgiyi işleme yeteneğinin yüzde 50 fazla olduğu belirlendi. KATARAKT AMELİYATI NEDİR? Katarakt ameliyatı şeffaflığını kaybeden doğal göz içi lensin çeşitli cerrahi yöntemlerle alınarak, yerine yapay ve şeffaf göz içi merceğin koyulması işlemidir. Operasyonun amacı katarakta bağlı görme kaybının giderilmesidir. Günübirlik gerçekleştirilen bir ameliyattır. 30-40 dakika arasında uygulanır. KATARAKT BELİRTİLERİ NELERDİR? Başlangıç aşamasında görmede hafif bulanıklık normal algılanan renklerde solma ve gece ışıklarda dağılmalar ile kendini belli eder. İlk başlarda gözlük ile görme oranında iyileşmeye gidilebilir. İleri seviyelerde ise ileri derecede görme bozukluğu yaşanır. Katarakt belirtileri çoğunlukla şu şekildedir; okuma zorluğu, detayları görmede zorluk yaşama, özellikle ışığa karşı hassasiyet, görme oranında azalma, çift görme, renkleri soluk algılama.

Kurumlar deprem sonrası ücretsiz psikolojik destek verecek

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7. ve 7.6 büyüklüğündeki deprem tüm Türkiye’yi korkutmuş ve büyük felaket yaşatmıştı. 40 bin vatandaşın hayatını kaybettiği deprem asrın felaketi olarak adlandırıldı. 10 ilde hasara ve yıkıma neden olan felakette arama kurtarma çalışmaları sahada sürdürülüyor. Enkazdan saatler, günler sonra kurtulan depremzedeler ise henüz korkusunu ve şokunu atlatabilmiş değil. Bazı iller bazında zarar gören vatandaşlara ücretsiz destek verecek kurum listeleri belirlendi. Vatandaşlar bu desteğe randevulu, randevusuz veya onlile olarak katılabilecek. Kurumlara göre randevulu, randevusuz ve online olma durumu değişiyor.

Gönüllü sağlıkçılar yola çıktı !.

Türkiye tek yürek oldu Türkiye'nin her yerinden olduğu gibi Niğde'den de çok sayıda yardım kampanyası ile elde edilen materyaller deprem bölgesine ulaştı. Gıda, giyecek gibi çok sayıda yardım malzemesi Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, Şanlıurfa, Osmaniye, Adana gibi depremden etkilelenen illerde ihtiyaç sahiplerinin derdine derman oldu. En çok ihtiyaç kalifiye eleman Ülkemizin yaşanan afetle birlikte tek yürek olduğu bu günlerde bir gönüllü hareketi de Niğde'den geldi. 61 gönüllü sağlık çalışanı bölgeye gidiyor Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli sağlıkçılar gönüllü olarak deprem bölgesine hareket etti. Gönüllü sağlık ekipleri yaralı depremzede vatandaşlarımıza tedavi hizmeti verecek.

Cildiye uzmanları iş başında !.

Alerji tespiti; Dermatoloji cildiye uzmanları tarafından yapılıyor Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde; alerji tespiti için yapılan yama testi, alanında uzman dermatoloji cildiye uzmanları tarafından uygulamaya başlandı. Yama testi nedir ? Yama testi, uzun süreli egzaması olan hastalarda temas alerjisi (allerjik kontakt dermatit) varlığını tespit etmek için uygulanıyor. Alerji maddesi tespit ediliyor Ciltte uzun zamandır kaşıntılı egzaması olan ve fizik muayene sonucunda teste uygun görülen hastalarda yama testi uygulaması yapılarak, hastaların allerjisi olduğu maddelerin tespiti yapılıp egzamanın gerilemesi ve tekrarlamaması hedefleniyor. Egzama nedir ? Egzama (atopik dermatit) ciltte kuru, pullu yama tarzında lezyonlara ve yoğun kaşıntıya neden olan kronik bir cilt rahatsızlığıdır. Cildin kaşınması, kırmızı kabarık noktalara, kalınlaşmış deriye ve cilt yüzeyinde açık kesiklere neden olabilir.

Lahananın faydaları

Lahana, kalsiyum, magnezyum, potasyum, diyet lifi açısından zengin bir besindir. Tiamin, folat ve C vitamini içerdiğinden sağlığa birçok faydası bulunur. Lahananın faydaları şu şekilde sıralanabilir: C vitamini açısından zengindir Vücut C vitamini üretemediğin dolayı, takviye olarak almak önemlidir. C vitamini, vücuda alınan gıdaların demiri emmesine destek olarak yaraların iyileşmesini sağlar. Kolajen de üreterek bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Lahana içeriğindeki C vitamini sayesinde hücrelere zarar veren virüslere saldırmaktadır. İyi bir lif kaynağı oluşturur Lahana, diyet lifi kaynağı olarak bilinir bu da kabızlığı hafifletmeye, kan şekerinin dengelenmesini sağlayarak sindirim sağlığını iyileştirmektedir. Kalp sağlığını iyileştirir Lahana, kan basıncını düşürmede etkili olup kalp hastalıkları riskini azaltan polifenoller içermektedir. Aynı zamanda kötü kolesterol seviyesini dengelemede etkili olabilmektedir. Kataraktı önlemede etkilidir Beta- karoten, göz sağlığı için özellikle yaşlanma döneminde oldukça önemli bir vitamindir. Lahana, beta karoten açısından zengin bir besin olduğundan göz sağlığını iyileştirerek, kataraktı önlemeye yardımcı olur. Lahana nasıl tüketilir? Lahana, sote halinde, kızartılarak, çiğ ya da fermente edilmiş şekilde tüketilebilmektedir. Çiğ lahana salatalarda sıklıkla kullanılır. Çorbalarda da lahana tercih edilebilir. Fermente hal, sağlıklı olduğundan günlük olarak yenebilmektedir. Lahananın yan etkileri nelerdir? Lahananın etkisi kişinden kişiye değişmekle beraber vücut üzerinde aşağıdaki yan etkileri oluşturabilir: Lahana gibi kükürt açısından zengin besin olduğunda şişkinlik ve gaza sebep olabilir.Emziren anne tükettiğinde bebekte gaz ve kolik gibi sorunları ortaya çıkarabilir.Bazı insanların lahana alerjisi olabilir. Brokoli gibi sebzelere karşı alerjisi olan kişilerin lahanaya alerjisi olması muhtemeldir.Lahananın içeriğindeki yüksek K vitamini, kan sulandırıcılara etki edebilir.