Sarı Saltuk, Anadolu’dan Balkanlara kadar uzanan savaşlar sırasında başarıları görülen ve çeşitli rivayetlere konu olmuş bir Türk kahramanıdır. Sarı Saltuk hakkında çeşitli kaynaklar bulunmakla beraber en önemli kaynak kendi adını alan Saltukname’dir. Saltukname’ye göre nam-ı değer Sarı Saltuk’ın asıl adı Şerif Hızır’dır. Tüm Bektaşi şeyhlerine atıfla olduğu gibi Şerif Hızır’ın soyu da Hz. Ali’den hareketle Hz. Muhammed’e bağlanır.Birer fetih kahramanı olarak gösterilen ataların ölümünden sonra Şerif Hızır üç yaşında babasız kalır. Onu Seravil adında bir lala yetiştirir.Türk töresinin gereği olarak erken yaşta Şerif Hızır ata binip, ok atmayı öğrenir ve genç yaşında cengaver bir portre çizer. Saltukname’ye göre Şerif Hızır’a Saltuk adını savaşta yendiği Alyon adındaki bir düşmanı verir. O da Alyon’a İlyas adını verecektir. Kahraman ve evliya kişiliği ile bilinen Sarı Saltuk, efsanelerdeki karakterlerde bulunan kahramanlık alametlerinin hepsine sahiptir. Gözüpek, korkusuzdur. Düşman arasına hiç çekinmeden aşk ve şevk ile girer. Hamleleri düşmana korku sarar. Sarı Saltuk hakkında bir başka önemli kaynak ise meşhur seyyah Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’dir. Seyahatname’ye göre Sarı Saltuk’un asıl adı Muhammed Buhari’dir. Osmanlıların Balkanlar'a geçişinden yaklaşık üç çeyrek asır önce Dobruca merkezli olarak Balkan coğrafyasında faaliyet göstermiş, bölgenin Türkleşmesi ve İslâmlaşması için gayret sarfetmiş bir gazi dervişti. Sarı Saltık'ın hayatından bahseden kaynakların hemen hepsinde, üzerinde en fazla durulan hususlardan birisi şeyhin, halka rahatsızlık veren bir ejderhayı öldürmek suretiyle bir bey yahut kralın kızını kurtarmasıdır. Sarı Saltık'a ait türbelerin bulunduğu hemen her bölgede yaygın olarak bilinen hatta makamlarından birisine adını veren bu ejderha menkıbesine göre, şeyhin kazandığı bu başarısından oldukça etkilenen halk toplu halde İslâm dinini benimsemiştir. Sarı Saltık'a ait çok sayıda türbe vardır. Babadağ, Kaliagra, Babaeski, Kruja, Metochia, Ohri, Korfu, Mısır, İznik, Kütahya, Bor, Diyarbakır ve Hozat'ta ona izafe edilen türbe veya mezarlar bulunmaktadır. Prof. Dr. İlyas Gökhan, yaptığı araştırmalar sonucunda Niğde'nin Bor ilçesinde yer alan türbenin Sarı Saltık'ın gerçek türbesi olduğunu, Saltuk-nâme'nin en eski nüshasının Bor Kütüphanesinde bulunmasının da bunun en önemli delili olduğunu söylemektedir.