Literatürde meslek adı halen varlığını sürdürse de, saraçlık yok olmaya yüz tutmuş bir meslek olarak tarihin dehlizlerinde yerini almak üzere.
Niğde'de saraçlığın yanında, koyun çan kayışı, köpek, kedi tasması gibi örneği olmayan el işçiliği ürünler yapan Ali Diker 30 yılı aşkın süredir, aynı yerinde müşterilerini bekliyor.
Mesleği babasından öğrendiğini ancak çırak bulamadığından dert yanan Ali Diker Kendisiyle birlikte bu mesleğin Niğde’de yok olacağını söyledi.
Diker; "Ben babamdan öğrendim, babamın mesleği saraçlık. Teknoloji bu işleri bitirdi o dönem at arabası vardı, fakat makineleştikçe bizim bu sanatımız da öldü. Hayvan da kalmadı, eşek de kalmadı.Şimdi köpek tasması yapıyoruz, koyunlara çan kayışı yapıyoruz, ufak tefek tamir işleri yapıyoruz bu şekilde mesleği sürdürmeye çalışıyoruz. Benden başka Niğde bölgesinde bu işi yapan yok. Çırak gelmiyor, karın doyuracak bir iş, önü açık istikbali açık bir meslek değil. Babamın yanında yetiştim. Babam 1993 yılında ölünce tekrar bu işe döndük o zamandan bu yana bu işi yapıyoruz." dedi.
Teknolojiyle Birlikte Meslek Bitti
Gelişen teknoloji ile birlikte at arabalarının yerine otomobillerin aldığına değinen Ali Diker, "Satışlarımız tek olduğumuz için ufak tefek oluyor. Boş kalmıyoruz olduğu zaman da oluyor, olmadığı zaman da oluyor. Kışın pek işimiz olmaz da yazın olur. Para kazandırır ama emek isteyen bir iş. Dabakhaneden aldığım deriyi bu hale getirene kadar 10-15 kez elden geçiririm. Deriyi yardırırım, yumuşatırım, yağlarım kendime ne lazımsa ona göre keserim. Önce tırpan vardı, şimdi misine çıktı. Kürek vardı, çapa makinesi çıktı. Nakliye işini at arabası ile yaparlardı şimdi traktör çıktı, pikaplar çıktı. Teknoloji çıktıkça meslek bitti. Talep olmadığı için mesleğimiz de bitti. Bizim çocukluğumuzda 5 tane at arabacısı 5 tane nalbant, 4 tane saraç vardı. Şimdi hiçbiri kalmadı, hepsi bitti. Benim 3 tane oğlum var, hiç bir merakları yok. Ben pazar günü kahvehaneye bile gitmem, bu mesleği çok seviyorum. Yapabildiğim kadarıyla bu işi yapacağım." dedi.