Yarım asırdır baba mesleğini sürdüren, Mahmut Üğdül mesleği nedeniyle elini kaybetmesine rağmen keçecilik yapmaktan vazgeçmiyor.
Bor İlçesinde keçecilik yapan 63 yaşındaki Mahmut Üğdül, mesleğinin son temsilcilerinden.
Hala aynı heyecanla çalışmaya devam eden ve yaklaşık 30 yıl önce yün biçme makinesinde elini kaybeden Üğdül, şimdilerde çok fazla talep olmayan keçeyi artık oğlunun yardımı ile yapıyor. Çoban keçesi yaparak geçimini sağlayan Üğdül, ne çırak bulabiliyor, ne de eskisi gibi talep.
Turistlik amaçlı nakışlı, boyalı, keçeler de yapan emektar keçe ustası, bölgedeki tek keçeci olarak gücünün yettiği yere kadar çalışacağını söylüyor.
Kısıtlı talebe rağmen çobanların yaşamını kolaylaştıran, şimdilerin tulumu eskilerin kuzu yününden keçeleri ile mesleğini sürdüren 1958 doğumlu Üğdül meşakkatli keçe yapımını anlattı.
Üğdül; " İlkokul 4. sınıftan bu yana mesleği yapıyorum. Bu meslek bitme safhasında. Palancı kalmadı, çoban kalmadı. Yetişen kimse de yok. Arada bir oğlumla beraber keçe yapıyoruz. Hayatımızı böyle devam ettiyoruz. Önce kuzu yününü tartarız, kilosuna göre, kalitesine göre seçeriz. Yünü yün tarağında tararız. Hasıra naylona dökeriz, sabunlarız, sararız, sonra oğlumla beraber tepme makinesine veririz. Sonra bir daha açarız, su veririz bir daha sararız. Bir buçuk saat kadar makinedeki tepme işleminden sonra yine açar, yine sararız. Sonra naylonlarını çıkartırız. Tek keçe olarak sararız. Böyle adım adım keçeyi çıkarır çoban arkadaşlarımıza güzel bir şekilde bir şeyler yaparız. Onun haricinde keçe yapımı bittikten sonra battaniyeli de olur, içi keçeli dışı naylonlu olsun, dikeriz. Çoban arkadaşlara yardımcı oluruz, onlar da dağda hayvanlarını güdürken, yağmur işlemez, su geçirmez şekilde sağlıklıca kullanırlar." dedi.
"30 SENE ÖNCE KOLUMU KAYBETTİM, PEYGAMBER MESLEĞİ OLUNCA BIRAKAMADIM"
Keçeye olan talebin çok az olduğunu, makine keçelerinin tercih edildiğini belirten Üğdül, çırak bulamadığındanda dert yanıyor.
Üğdül "Çırak bulsak bile istikrarlı bir satışımız olmadığı için, talep olmuyor onları da kurtarmıyor. Çırak da yetişmiyor yani. Toz toprak da olunca, kim uğraşacak, diyorlar. Yurtdışını satış yapamıyoruz yabancı dilimiz olmadığı için başaramıyoruz bunu. Turistlik amaçlı nakışlı boyalı, keçeler de yapıyoruz. Şimdiki gençlere şunu söylerim, ben 63 yaşında çalışıyorsam gençler de buyursun gelsinler, peygamber mesleği. Sokağa atılacak bir meslek değil. Ama maalesef çocuklar hazır çalışmaya alışmışlar, benim gücüm yettiği yere kadar vatandaşa, çoban arkadaşlara faydalı olmaya çalışıyoruz. Gücümüzün yettiği yere kadar da çalışacağız." diye konuştu.